Dolar 32,2341
%0.1
Euro 35,0576
%0.14
Altın 2.517,050
%0.65
Bist-100 10.644,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

SEKİZ DUYULARIMIZ NELERDİR VE BİZİM İÇİN ÖNEMLERİ NEDİR?

Vestibüler (Hareket, hız, denge)

Vestibüler sistem, çoğu memelilerde denge ve uzaysal oryantasyon duyusuyla ilişkili, motor koordinasyon ve denge duyusuna liderlik eden temel duyulardan olan duyu sistemidir. İşitme sisteminin bir parçası olan koklea ile birlikte iç kulakta bulunan labirentte ve kulak vestibulumunda yerleşmiştir. Hareket, yerçekimi veya denge duyusu olarak da bilinen vestibüler duyu, düzgün hareket etmemizi sağlar. Bu duyumuz sayesinde aktiviteler yaparken dengemizi koruyabiliriz. Denge duyusu, yürürken ve koşarken dengemizi sağlarken, otururken ve ayakta dururken dik durmamıza da yardımcı olur. Vücudumuzun uzaydaki yeri ve çevre farkındalığı, derinlik algısı, mesafe algısı, çevredekilerin hareketi, hızı ve dengesi gibi bilgileri beynimize iletir. Bu duyu sistemi diğer duyu sistemleri gibi anne karnından başlayarak özellikle 0-3 yaş aralığında aktivitelerle doyurulmalı merkezi sinir sistemini ergenliğe kadar beslemeli. Eğer vücudun ihtiyacı kadar uyaran alınmazsa vücutta arayış başlar ve anlamsız hareketler, dikkat dağınıklığı, çabuk sıkılma, sık aktivite değiştirme, kendi etrafında dönme, yüksek yerlere çıkma, salıncakta yoğun ve hızlı sallanma, planlı bir oyundan ziyade dikkatin yoğun olmadığı fiziksel aktiviteli oyunları tercih etmeler yoğunlaşır. Bunlar için ergoterapist eşliğinde anlamlı-amaçlı aktiviteler ile vestibüler duyu sistemine duyu girdisi verilmeli.

Proprioseptif (Vücut farkındalığı)

Propriyosepsiyon ya da özduyum beynin ve bedenin farklı parçalarının birbirine ve ortama kıyasla nerede konumlandığını ve nasıl hareket ettiğini bilmesini sağlayan duyudur. Kaslarda, eklemlerde ve tendonlarda bulunan reseptörler sayesinde gözümüz kapalıyken uzuvlarımızın tam olarak nerde olduğu hakkında bilgi veren, vücudumuzu aktiviteye uygun pozisyonlayan ve gücümüzü anlamlı kullanmamızı sağlayan duyu sistemidir. Kalem tutma, kaşık kavrama,  masayı uygun kuvvetle çekme, dudak ve dil kaslarının koordinasyonunu sağlayarak anlamlı hareketlerle anlamlı sesler çıkarmak gibi motor koordinasyonlarının düzenlenmesini destekleyen bir sistemdir. Bu duyu sistemine az emekleme, erken doğum, günlük yaşamında derin duyu basıncının az olması gibi nedenlerle uyaran girdisinin az olduğu zamanlarda bir takım aksaklıklar oluşur. Dışarıdan sakar gibi duran hareketler bir şeylere çarpma ve dökme, tekrarlayıcı (stereotip) hareketler, akranlarına vurma ve ısırma gibi davranışlar sergilenebilir. Bu ve benzeri durumlarda ergoterapist eşliğinde anlamlı-amaçlı aktivitelerle proprioseptif duyu sistemine duyu girdisi verilmeli.

Taktil (Dokunma)

Taktil duyu, vücudun en büyük organı olan deride yer alan reseptörler aracılığı ile dokunma duyusunun algılanmasını sağlayan duyu sistemidir. Vücudun en erken gelişmiş duyu sistemlerinden biridir ve anne karnında beşinci ayda derinin oluşup anne karnına sürterek ilk uyaranını alır. Dokunma duyusu; titreşim, basınç, sıcaklık ve ağrı hakkında bilgileri bize verir. Dokunduğumuz cismin sert, yumuşak, sıcak, soğuk, pürüzlü, pürüzsüz olduğunun bilgisini beynimize iletir. Yüzümüze çarpan rüzgarın şiddetini, giydiğimiz kıyafetin dokusunu, sıcak bir yere değen elimizin yandığını, ayakkabımızın içinde taş olduğunu, havanın sıcak veya soğuk olduğunu ve buna göre giyinmemiz gerektiğini taktil duyu sistemi sayesinde biliriz. Bu duyu sistemine yeterince uyaran girdisi verilmediğinde çocuk ağrı ve ısı gibi uyaranlara çok tepki verme ya da vermeme gibi davranışlarda bulunabilir. Evde deneyimlediği objelere ve yüzeylere hep dokunma istediği, deneyimlemediği objelere ve yüzeylere ise dokunmamak onları deneyimlememek ister bunlar için dokunma duyusu ile ilgili aktiviteler yapmak gerekir. Vücut bir bütün olduğu için ve ağzımızın içinde de bir deri olduğu için aynı şekilde bazı besinleri de deneyimlemek ve onlara dokunmak istemeyebilir. Çocuk yemesi için zorlandığında ise irrite olarak ebeveynle çatışma yaşanır ve bu davranışın önüne geçilmez. Bu yeme bozukluğunun sebebi dokunma duyusundan kaynaklandığı için ergoterapistin değerlendirme yapıp ergoterapist eşliğinde buna yönelik aktivitelerle başlamak en doğrusu olacaktır.

İşitsel (Duyma)

İşitsel becerilerin yerinde olması hem öğrenimi, hem dil ve konuşma becerilerini olumlu yönde etkiler. Bebek anne karnında annenin kalp, bağırsak sesini algılamaya başlar. Anne sakin konuştuğunda bebeğin kalp atımı azalır, çok gürültülü ortamda sıçrama ya da hıçkırma tepkisi oluşur. Bu süreç anne karnında başlayıp özellikle 0-3 yaşları arasında çevredeki seslerin işitsel duyu girdisi ile gelişerek merkezi sinir sistemini beslemeye başlar, merkezi sinir sistemi sayesinde ise bu girdiler beyine iletilir beyin bu girdileri işlemleyerek  günlük yaşamda işitsel uyaranlara doğru cevabı vermeye başlar. Örneğin sınav anında dışarıdan gelen korna sesini duyar ama onu inhibe ederek dikkatin sürdürebilirliğini sağlar. Karşıdan karşıya geçerken ise çalan korna sesini algılayarak bu sefer durur ve araba geçtikten sonra karşıya geçeriz. Bu farklı ortamlardaki aynı uyarana verilen iki doğru cevaptır. Bazı çocuklar sese karşı fazla hassas olabilmekte veya sese beklediğimiz tepkileri vermeyebilmektedirler. İşitme işleminde hassas olan çocuklar yüksek veya beklenmedik seslere aşırı tepki (kulakları örtmek, ağlamak, kaçmak, saldırganlık), avm, fuarlar, sinema salonları gibi çok gürültülü ortamlarda rahatsız olma (ancak çoğu zaman bireyin kendisi çok gürültü yapabilir) ufak bir sese yönlenme, matkap, sifon, süpürge gibi seslerden korkma, işitsel uyarana maruz kalınca dikkatinin dağılması ve yaptığı işi yarıda bırakması gibi davranışlar sergileyebilirler. Sese karşı duyarsız olma durumunda ise sese tepki vermeme, ismi söylediğinde yanıt vermeme, gürültüden zevk alma, yüksek sesle televizyon izleme, söylenenleri anlamakta ve hatırlamakta zorlanma, sesin nereden geldiğini fark edememe, gibi davranışlar sergileyebilirler. Bu durumu dengelemek, işitsel duyu sisteminin diğer duyularla senkronize bir şekilde çalışmasını sağlamak ve işitsel uyaranların doğru işlemlenip doğru cevaplanması için ergoterapist eşliğinde buna yönelik aktivitelerle seansa başlamak en doğrusu olacaktır.

Bu hafta üç temel duyu olan vestibüler, proprioseptif, taktil ve işitsel duyuyu anlattım. Diğer yazımda kalan oral, görsel, koku ve interoseptif duyuyu ayrıntılı bir şekilde anlatacağım, haftaya görüşmek üzere.

Daha ayrıntılı sorularınız ve yönlendirmeler için benimle @ergoterapistvolkan instagram adresinden ve [email protected] mail adresi üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Herkese sağlıklı günler dilerim.